Dikkat Dağınıklığı Hiperaktivite Olup Olmadığını Nereden Bileceğim?
30 Ekim 2016-Pazartesi
Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğuna genelde DEHB denir. Ulusal Akıl Sağlığı Enstitüsü tarafından üç tip DEHB tanımlanmıştır. Bunlar: çoğunlukla hiperaktif-dürtüsel tip (dikkat sorunu çok sık rastlanmaz); çoğunlukla dikkat sorunu olan (hiperaktivite-dürtüsel davranışlar çok sık rastlanmaz) ve bazen DEB denen tip ve karma tip (hem dikkat sorunu hem de hiperaktivite-dürtüsellik semptomlarına rastlanır).
Genelde profesyoneller, yukarıdaki üç tipin hepsi için DEHB kısaltmasını kullanırlar. Bu durum ebeveynler arasında kafa karışıklığı yaratabilir. Kafa karışıklığının başka sebepleri de; zıtlaşma davranışları, düşük özgüven, duygu patlamaları ve diğer semptomlardır. DEHB’nin yanında başka bozukluklar da olabilir. Bunlara ek hastalıklar denir. Kulağa korkunç gelse de, bu sadece aynı anda iki probleminiz var demektir.
DEHB’nin çocuklukta başladığına inanılır – genellikle okul öncesi ve küçük okul çağı çocuklarında. Bu çocuklar hareketlerini kontrol etmekte ve/veya dikkatlerini toplamakta zorluk çekerler. Tahminlere göre çocukların yüzde 5 ile 7’sinde veya Bileşik Devletlerde 2 milyon çocukta DEHB vardır. Bu demek oluyor ki 25-30 kişilik bir sınıfta en az birinde DEHB olması muhtemeldir.
DEHB için bir patoloji yoktur; yani her ne kadar DEHB nörolojik (beyinsel) bir hastalık olarak tanımlansa da, kimse beyinde yerini tespit edememiştir. Örneğin birinin tümörü olsa, cerrah onu bulup çıkarabilir. DEHB bu şekilde değildir. Genellikle bir dizi karakteristik veya kontrol listesi kullanılarak tanı konulur.
DEHB hem çocukları hem de yetişkinleri etkiler. Dikkat bozukluğu, dürtüsellik ve bazen de hiperaktivite semptomlarıyla tanınır.
Klinik ortamda tedavi edilen DEHB erkek çocukların kızlara oranı 4:1’dir. Hiperaktivite veya davranışsal bozukluklar çok sık görülmediğinden kız çocukları genelde göz ardı edilir. Araştırmalara göre yetişkinlik döneminde etkilenme ihtimalleri kadınların erkeklere göre daha yüksektir.
Dikkat eksikliği/hiperaktivite bozukluğu aslında yanlış bir isimdir. Bu bozukluktan muzdarip kişilerin aslında dikkat eksikliği yoktur, aslında yayınık bir dikkatleri vardır; dikkatleri kısa sürelidir ve çabuk dağılmaktadır.
Dikkat bozukluğunun yanında genelde sık dikkat dağılmaları, düzenli olmakta zorluk çekme, işleri takip edememe, dikkatsiz hatalar yapma ve görevleri tamamlayamama gibi sorunlar vardır.
Hiperaktivite genelde çok konuşma, sürekli kıpırdanma veya sürekli hareket hâlinde olma gibi davranışlarla ilişkilendirilmiştir.
Bu gibi davranışları zaman zaman herkesin yaptığı düşünülürse, DEHB tanısı bu davranışların sıklığına bağlıdır.
DEHB tanısı; öğrenme sorunları, tanımlanamayan ruhsal sorunlar veya yetiştirilme sorunlarıyla karıştırılabilir.
Çocukların yaklaşık %65-70’i semptomlarını yetişkinliğe taşırlar.
DEHB (Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu) en çok çocukları etkileyen ve hayatlarına önemli oranda etki edebilecek, nörodavranışsal bir sorun olarak bilinen kronik bir davranış bozukluğudur. DEHB olan çocukların okul performansları düşük olabilir ve bu çocuklar akademik çalışmadan hoşlanmayabilir ve düşük öz-tatminle yaşıyor olabilirler.
Bu yaygın çocukluk dönemi rahatsızlığı olan DEHB ilgili yeniliklerden haberdar olun.
JAMA Pediatrics’te yayınlanan çalışmalar, çocuklardaki DEHB teşhisinin artışta olduğunu gösteriyor. Güney Kaliforniya sağlık sigortası planlarından birine kayıtlı ilkokul çağı çocuklarına konulan DEHB teşhisi oranı yüzde 2,5 ten 3,1’e yükseldi. 2001 – 2010 arasında görece yüzde 24’lük bir artış gösterdi.
Bütün çocuk popülasyonuyla kıyaslandığında, etkilenenlerin sayısı küçük kalıyor. Yine de, şu soruyu akıllara getiriyor: daha çok çocuk DEHB semptomları mı geliştiriyor? Ya da geçmişe kıyasla daha çok doktor DEHB teşhisi mi koyuyor?
DEHB’den etkilenenler üzerine yapılan son araştırmalar, ırk ve ekonomik statünün rolü olabileceğini ortaya çıkardı. Bilinmeyen sebepler yüzünden, yüksek gelir grubundaki ailelerde yaşayan çocuklara DEHB teşhisi konması olasılığı daha yüksek. Beyaz çocuklar en yüksek risk grubunda, onları Afrikalı-Amerikalılar ve Hispanikler takip ediyor.
Mevcut trendler DEHB’li erkek çocuklarının sayısının DEHB’li kız çocuklarının sayısını önemli oranda aştığını gösteriyor. Ohio State Üniversitesi, erkeklerin DEHB semptomları göstermeye iki üç kat daha eğilimli olduğunu açıklıyor.
Ancak, ülkenin bazı bölgelerinde, JAMA Pediatrics’te yayınlanan Güney Kaliforniya’daki araştırmaların da kanıt sunduğu üzere, Afrikalı-Amerikalı kızlar arayı hızlıca kapatıyor.
DEHB olan çocuklar için iyi haber: rahatsızlık ilaç tedavisiyle etkili bir şekilde tedavi edilme eğiliminde. Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri (CDC), DEHB için sitümülan ilaçlar kullanan çocukların yüzde 70-80’inin semptomlarında azalma gözlendiğini belirtti.
DEHB olan çocuklarda, anti-depresanlar da dahil stimülan olmayan ilaçların kullanımı ile de ilerlemeler katedildi. Antidepresanlar, stimülan ilaçlardan daha az yan etki riski taşır. Ayrıca, agresifliği azaltmada, duygu durumu değişimlerini kontrol etmede ve dikkat süresini arttırmada da yardımcıdır.
İlaç tedavisi DEHB olan birçok çocuğun tedavisinde etkili olsa da, bazı ebeveynler başka bir tedavi rotasını tercih ediyor. Ebeveyn ve öğretmen yönetimindeki davranış programları konsantrasyonu arttırabilir ve yıkıcı öfke patlamalarını azaltabilir.
Bir tedavi rotası izlemek çocukların düşüncelerini organize etmesine yardımcı olabilir. Bir görevi tamamlamamanın sonuçlarından haberdar olmak çocukları devam etmeye teşvik edebilir. Küçük ödüller sunmak da kararlaştırılmış hedeflere ulaşmalarına yardımcı olabilir.
Yeni araştırmalar, ekstra dinlenmenin aşırı tepkisel hareketleri kontrol etmede bir rol oynayabileceğini gösteriyor. Bir çalışmada, geceleri daha fazla uyuyan çocuklar duygularını daha kolay kontrol edebildi ve davranışsal gelişimler gösterdi.
DEHB olan çocuklar, birlikte seyreden diğer rahatsızlıklara özellikle de depresyona aşırı oranda açıktır. DEHB olan çocuklarda depresyonu tespit etmek bazen zor olabilir çünkü semptomların bazıları benzerdir.
JAMA Pediatrics’de yayınlanan çalışmalar, hamilelik döneminde depresyonda olan annelerin çocuklarının daha yüksek depresyon riski altında olduğunu belirtti. Çok erken evrede (7 yaş öncesinde) DEHB teşhisi konulan çocuklar da, daha yüksek depresif bozukluk geliştirme riski altındadır.
Amerikan Çocuk ve Ergen Psikiyatri Akademisi dergisine (Journal of the American Academy of Child and Adolescent Psychiatry) göre DEHB bazı çocukların gelecekteki sağlık problemlerinin bir belirleyicisi olabilir. DEHB teşhisi konulduktan 33 yıl sonra yürütülen devam çalışmaları, bu erkeklerin yetişkinlik dönemlerinde de bir dizi riskli davranışlarda bulunduğunu gösterdi.
DEHB grubu kontrol grubuna kıyasla, daha düzen dışı bir yol izledi ve daha fazla kafa yaralanması ve cinsel yolla geçen hastalıklar geçirdi. DEHB olan erkekler çocukluklarından beri nörodavranışsal rahatsızlıkları olmayanlara kıyasla, acil odalarına daha fazla alındı.
DEHB olan çocuklara erken müdahale rahatsızlıklarıyla yaşamayı öğrenmelerine yardımcı olabilir. Erken müdahale ayrıca ilerideki fiziksel ve mental sağlık tehlikelerini de azaltabilir.
Çocuklarında sıklıkla tekrar eden dikkat dağınıklığı, hiperaktivite ya da aşırı tepkisel davranışlar gözlemleyen ebeveynler pediatristleriyle temasa geçmelidir.
Çocuğunuzda dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu (DEHB) varsa, okul ve sosyal ortamlardaki problemleri de içeren zorluklarla karşılaşabilirsiniz. Bu yüzden kapsayıcı bir tedavi önemlidir.
Çocuğunuzun doktoru, bir dizi pediatrist, mental sağlık ve eğitim uzmanı ile görüşmelerine teşvik edebilir.
Çocuğunuzun DEHB ile başa çıkmasına yardımcı olabilecek uzmanların bazıları hakkında bilgi sahibi olun.
Birinci basamak Aile Doktoru
Çocuğunuzda DEHB olduğundan şüpheleniyorsanız, birinci basamakta aile doktorunuzla bir randevu ayarlayın. Bu doktor genel bir pratisyen (GP) veya pediatrist olabilir.
Çocuğunuzun doktoru bulgulara DEHB teşhisi koyarsa, ilaç verebilir. Çocuğunuzu bir çocuk psikiyatri uzmanına ya da psikologada da yönlendirebilir. Bu uzmanlar çocuğunuza danışmanlık desteği verebilir ve başa çıkma stratejileri geliştirerek semptomları kontrol altına almasına yardımcı olabilir.
Bir psikolog, psikoloji derecesi olan bir akıl sağlığı uzmanıdır. Sosyal beceri eğitimi ve davranış değiştirme terapileri verirler. Çocuğunuzun semptomları anlamasına ve yönetmesine yardımcı olurlar ve IQ testi yaparlar.
Bir psikiyatrist mental rahatsızlıklarını tedavi etme eğitimi almış bir tıp doktorudur. DEHB teşhisi konulmasına yardımcı olabilir, ilaç yazabilir ve çocuğunuza danışmanlık ve terapi desteği verebilir. Çocukların tedavisinde deneyimi olan bir psikiyatrist aramak en iyisidir.
Psikiyatrik hemşirelik pratisyenleri
Bir psikiyatrik hemşirelik pratisyeni, master ya da doktora seviyesinde ileri eğitim almış kayıtlı bir hemşiredir. Ve çalıştıkları pozisyonda sertifikaları ve belgeleri vardır.
Tıbbi bir teşhis ve diğer terapötik müdahalelerde bulunabilirler. Ve ilaç yazabilirler.
Mental sağlık alanında belgeli ve sertifikalı hemşirelik pratisyenleri DEHB teşhisi koyma ve rahatsızlığı tedavi edecek ilaç yazabilme yetisine sahiptir.
Sosyal çalışma görevlisi
Bir sosyal çalışma görevlisi sosyal hizmet derecesi olan bir profesyoneldir. Gündelik hayatta karşısına çıkan zorluklarla başa çıkmasında çocuğunuza yardımcı olabilirler. Örneğin, çocuğunuzun davranış şekillerini ve duygu durumunu değerlendirebilirler. Ardından, durumlarını idare etme stratejileri geliştirmelerine ve sosyal çevrelerde daha başarılı olmalarına yardımcı olabilirler.
Sosyal çalışma görevlisi ilaç yazmaz. Fakat çocuğunuzu reçete yazabilecek bir doktora yönlendirebilir.
Konuşma-Dil Terapisti
DEHB olan bazı çocuklar konuşma ve dilsel gelişim güçlükleriyle karşılaşır. Çocuğunuz için bu durum geçerliyse, ona sosyal ortamlarda daha etkili iletişim kurmayı öğrenmede yardımcı olabilecek bir konuşma-dil terapistine yönlendirilebilir.
Bir konuşma-dil terapisti ayrıca, daha iyi planlama, organizasyon ve çalışma becerileri geliştirmesinde çocuğunuza yardımcı olabilir. Çocuğunuzun öğretmeniyle birlikte okul başarısına destek olmak için çalışabilir.
Doğru uzmanı nasıl bulacaksınız?
Sizin ve çocuğunuzun yanında rahat hissedeceği bir uzman bulmak önemlidir. Doğru kişiyi bulmadan önce, bir araştırma, deneme ve yanılma sürecinden geçmeniz mümkündür.
Başlangıç olarak, aile doktoruna tavsiye edeceği uzmanları sorun. Ayrıca, DEHB olan başka çocukların ebeveynleriyle de konuşabilirsiniz ya da çocuğunuzun öğretmeninden veya okul hemşiresinden tavsiye alabilirsiniz.
Sonrasında, sağlık sigortası şirketinizi arayıp aklınızdaki uzmanların şirketin kapsam ağında olup olmadığını öğrenin. Değilse şirketinizden, sizin bölgenizde ve sigorta kapsamında olan uzmanların bir listesini isteyin.
Ardından, seçtiğiniz uzmanı arayın ve çalışması hakkında soru sorun. Örneğin, şunları sorun:
Sizin için en uygun uzmanı bulana kadar birkaç farklı uzman denemeniz gerekebilir. Sizin ve çocuğunuzun güvenebileceği ve açık bir şekilde konuşabileceği birini bulmanız gerekmektedir. Çocuğunuz bir uzmanla görüşmeye başlarsa ve güven dolu bir ilişki geliştirmede zorluk çekerse, her zaman başka birini deneyebilirsiniz.
DEHB olan bir çocuğun ebeveyni olarak, bir psikiyatri yada psikolog ile görüşmek sizin için de faydalı olabilir. Kronik stres, kaygı veya diğer problemlerin semptomlarını yaşıyorsanız doktorunuzla konuşun. Sizi bir psikoloğa, psikiyatriste ya da başka bir tedavi uzmanına yönlendirebilir.